- Merkez Bankası yeni başkanıyla politika faizini %15'e yükseltti
- Yeni ekonomi ekibi Erdoğan'ın amiral gemisi politikalarını sona erdirmeye çalışıyor
TCMB, politika yapıcıların ultra ucuz para döneminden kademeli bir geçiş olacağını söyledikleri bir döneme girerken, çoğu ekonomistin beklediğinden önemli ölçüde daha küçük bir faiz oranı artışı yaptı.
Başkan Gaye Erkan'ın bu ay görevi devralmasının ardından yapılan ilk faiz toplantısında Para Politikası Kurulu, gösterge faiz oranını %8,5'ten %15'e yükseltti.
Bloomberg'in anketine katılan ekonomistlerin büyük çoğunluğu %20 ya da daha yüksek bir oran öngörmüştü. Goldman Sachs Group Inc. ise %40'a çıkacağını tahmin ediyordu.
PPK, "Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma, ihtiyaç duyulduğu ölçüde, zamanında ve kademeli olarak güçlendirilecektir." dedi.
Lira, açıklamanın ardından önceki kazançlarını tersine çevirdi ve %1 zayıflayarak dolar başına 24.20 seviyesinden işlem gördü. Türkiye'nin dolar tahvilleri kazançlarını tersine çevirirken, hükümetin borcunu temerrüde karşı sigortalamanın maliyeti arttı.
Dönüm Noktası
İki yılı aşkın bir süredir yapılan ilk faiz artışı, Türkiye'nin yabancı yatırımcıların kaçmasına ve fiyatların kontrolden çıkmasına neden olmakla suçlanan geleneksel olmayan politikalardan uzaklaşmasında bir dönüm noktasıdır.
Ancak aynı zamanda, yıllardır gevşek para politikasının yararını savunan ve kendini yüksek faiz oranlarının "düşmanı" olarak tanımlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Erkan'ı serbest bırakıp bırakmayacağını sorgulayanları da haklı çıkarıyor.
Bu önümüzdeki aylarda piyasalar ve politika yapıcılar arasında bir öğrenme süreci olacak kademeli bir yaklaşım ve politika karışımı için zemin hazırlıyor. Diğer yandan yıkılan güveni yeniden tesis etmenin zaman alacağı söylenebilir, ancak Başkan Erkan yatırımcıları para politikasından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın değil kendisinin sorumlu olduğuna ikna etmek istiyorsa beklentileri aşmak daha etkili olacaktır.
Görünüşe göre piyasadaki pek çok kişi beklenenden daha düşük bir faiz artışına zaten hazırdı, (biz %16-20) bu nedenle keskin bir tepki olsa da piyasa şu anda sakinleşmiş görünüyor. Merkez Bankası sıkılaştırma için kademeli bir yaklaşım sözü verdi, ancak yüksek enflasyon seviyesi ve kaybedilen kredibiliteyi yeniden inşa etme ihtiyacı gerçekten daha güçlü bir eylem gerektiriyor.
Zira, enflasyon geçen yıldan bu yana yavaşladı, ancak hala %40 gibi yüksek bir seviyede. Bu durum, devletin müdahalesine rağmen son iki yılda değerinin %60'ından fazlasını kaybeden lira üzerinde baskı yaratıyor.