- Kuzey Akım'daki gelişmeler ve Ukrayna üzerinden Avrupa'ya gelen Rus gazına yönelik artan arz risklerinin ardından Avrupa gaz fiyatları dün yükseldi.
- Isıtma sezonuna yaklaştıkça artan belirsizlik, gaz fiyatlarında daha fazla dalgalanma görebileceğimizi gösteriyor
Enerji-gaz tedarik riskleri artıyor
Avrupa doğal gaz piyasasındaki son gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda, TTF'nin dün %7'den fazla artış göstermesi şaşırtıcı değil. Kuzey Akım 1 ve 2 boru hatlarının her ikisinde de sabotajdan kaynaklandığı düşünülen üç sızıntı tespit edildi. Ancak arz açısından bakıldığında, Kuzey Akım 2 boru hattının hiçbir zaman ticari faaliyete geçmediği, Kuzey Akım 1 boru hattındaki akışların ise Ağustos sonu/Eylül başında tamamen durduğu göz önüne alındığında çok az şey değişti. Ancak bu son olay, Kuzey Akım 1 boyunca akışların öngörülebilir bir gelecekte yeniden başlamasının olası olmadığını gösteriyor. Buna ek olarak, sızıntıların sabotajdan kaynaklandığına dair iddialarla birlikte, Avrupa'nın diğer enerji altyapısına ilişkin güvenlik endişeleri de ortaya çıkacaktır.
Avrupa'ya gaz tedarikini daha doğrudan etkileyebilecek bir başka gelişme de Gazprom'un, Rusya'nın devam eden tahkim nedeniyle Ukrayna'nın Naftogaz şirketine yaptırım uygulayabileceği uyarısı oldu. Bu, izlenmesi gereken önemli bir gelişme zira Naftogaz'a yaptırım uygulanması halinde Gazprom, Ukrayna üzerinden Avrupa'ya giden Rus gazı için şirkete transit ücreti ödeyemeyecek. Dolayısıyla bu akışların tamamen durma riski var ki bu da ısıtma sezonuna doğru ilerlerken Avrupa piyasasını daha da sıkılaştıracaktır. Şu anda Ukrayna üzerinden akışlar 42 milyon metreküp/gün civarında ve bunların durması halinde Rus boru hattı gazı için Avrupa'ya tek güzergah olarak Türk Akımı üzerinden akışlar kalacak.
Petrol fiyatları, piyasada son dönemde yaşanan zayıflığın ardından dün rahatlatıcı bir yükseliş kaydetti. Reuters, Rusya'nın önümüzdeki hafta yapılacak OPEC+ toplantısında grubun üretimini 1 milyon varil/gün azaltmasını önerebileceğini bildirdi. Teorik olarak bu büyük bir kesinti olacak, ancak grubun mevcut üretim hedeflerinin oldukça altında üretim yaptığı göz önüne alındığında, gerçekte kesinti biraz daha küçük olacaktır.
Ian Kasırgası, ABD'nin Meksika Körfezi'ndeki açık deniz petrol ve doğal gaz üretiminde daha fazla aksamaya yol açıyor. Güvenlik ve Çevre Uygulama Bürosu'ndan (BSEE) alınan son rakamlar, ABD'nin Meksika Körfezi'ndeki petrol üretiminin %11'inin, doğal gaz üretiminin ise %8,56'sının durdurulduğunu gösteriyor.
Altın fiyatları Çarşamba günü ons başına 1.620$'a gerileyerek son 2,5 yılın en düşük seviyelerine geriledi ve doların yeniden yükselişe geçmesi ve ABD Merkez Bankası yetkililerinin şahin tonda açıklamaları nedeniyle baskı altında kaldı.
Dolar, bir Beyaz Saray yetkilisinin doları zayıflatmak için büyük ekonomiler arasında bir kur anlaşması yapılmasını reddetmesinin ardından Çarşamba günü başlıca rakiplerinden oluşan bir sepet karşısında son 20 yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Fed politika yapıcılarından oluşan bir koro, merkez bankasının resesyon ve daha fazla piyasa oynaklığı riskine rağmen enflasyonu düşürmek için gerekeni yapma konusundaki kararlılığını da gösterdi.
ABD ekonomisinin diğer büyük ekonomilere kıyasla dirençli olması da doları daha cazip bir güvenli liman varlığı haline getirdiğinden altın fiyatları üzerinde baskı görmeye devam ediyor.
Teknik olarak piyasa Kısa vade trend analizinde aşağı eğilimde kalmaya devam ediyor. Bu durumun değişmesi için 1660 üzerinde kapanışlar gerekiyor. Diğer yandan aşağıda 1580 ve altı hedefi tahtada kalmaya devam ediyor.
Metaller - nikelde genişleyen kontango
LME nikel spreadlerde keskin bir düşüşe sahne oldu. LME nakit-3M farkı bu hafta 167$/t'a kadar geriledi (ancak dün biraz güçlenerek 135$/t oldu). Bu, on yılı aşkın bir süredir spread'de görülen en büyük kontango. Güçlenen ABD doları, artan faiz oranları ve fiyatlardaki düşüş nikel finansman işlemlerini olumsuz etkiliyor gibi görünüyor. LME alüminyum (finansman işlemlerinin çok yaygın olduğu bir diğer metal) için zaman farkları da bu ay gevşedi ve nakit-3M farkı ay başındaki 10$/t'luk gerilemeye kıyasla son zamanlarda 25$/t'a kadar geriledi.
Çinli bakır izabe tesislerinin, yılın 4. çeyreğinde bakır rafinasyonu için arıtma ücretleri taban fiyatını 93 ABD$/t'a yükselttiği ve bu fiyatın içinde bulunduğumuz çeyrekte 80 ABD$/t civarında olduğu bildirildi. Daha yüksek arıtma ücretleri, Batı pazarlarındaki elektrik kesintilerinin bu bölgelerdeki izabe ve rafine kapasitesini etkilemesi nedeniyle Çin izabe kapasitesine olan yüksek talebi yansıtmaktadır. Çin'in bakır konsantresi ithalatı yılın ilk 8 ayında yaklaşık %9 artarak 16,6 milyon tona ulaşırken, Ağustos ayındaki ithalat 2,3 milyon tona ulaşarak aylık bazda yeni bir rekor kırdı (yıllık bazda +%20).
Amerikan Demir ve Çelik Enstitüsü'nün son verileri, ABD'deki çelik fabrikalarının faaliyet oranlarının geçen hafta %76 civarına gerileyerek Ocak 2021'den bu yana en düşük seviyeye indiğini gösteriyor. Lojistik sorunlar, yüksek enerji fiyatları ve kıtlık ile talep artışındaki yavaşlama, işletme oranlarını olumsuz etkiledi.
Tarım - Brezilya'da şeker arzı kısıtlı kalmaya devam ediyor
Brezilya'da şeker kamışı kırımı, sezonun gecikmeli başlaması nedeniyle geçen yıl görülen seviyelerin oldukça altında kalmasına rağmen toparlanmaya devam ediyor. Sektör derneği UNICA, Orta-Güney Brezilya'da şeker kamışı kırımının Eylül ayının ilk yarısında yıllık %2,5 artışla 39,5 milyon tona yükseldiğini bildirdi. Bölgedeki şeker üretimi, fabrikaların şeker kamışının %48'ini şeker üretimine ayırmasıyla bir yıl önceki %44,9'luk orana kıyasla %12,2 artarak 2,9 milyon tona yükseldi. Kümülatif şeker kamışı kırma miktarı yıllık %6,1 düşüşle 405,8 milyon tona gerilerken, kümülatif şeker üretimi yıllık %8,4 düşüşle 24,6 milyon tona geriledi. No 11 şeker, piyasa Hindistan'ın ihracat kotasına ilişkin önümüzdeki günlerde açıklayacağı kararı beklerken, son birkaç seansta piyasadaki genel satışlardan kaçınan birkaç emtiadan biri oldu. Hindistan'ın artan enflasyonla mücadele etmesi ve hükümetin iç piyasaya yönelik arzı önceliklendirmesi nedeniyle ihracat kotasının piyasa beklentilerinden daha düşük belirlenebileceğini düşünüyoruz.
Avrupa Komisyonu'ndan gelen son veriler, bölgeye yapılan mısır ithalatının bu sezon şimdiye kadar yaklaşık %81 artarak 6,7 milyon tona ulaştığını gösteriyor. Olumsuz hava koşulları ve düşük stoklar nedeniyle bu yıl yurtiçi üretimin azalacağı beklentisi ithalatı artırdı. Bu arada, AB buğday ihracatı bir önceki hafta yaklaşık 534kt iken geçen hafta 378kt civarına geriledi. Temmuz ve Ağustos aylarında ihracat sezonuna çok güçlü bir başlangıç yapan AB'nin bu sezonki kümülatif ihracatı, 8,8 milyon ton ile bir önceki yıla kıyasla sadece marjinal bir artış (+%0,6) gösterdi.
