Almanya, Avrupa'nın enerji krizinin kıtanın en büyük ekonomisi üzerinde yarattığı yıkımın bir başka işareti olarak, Rus petrolüne AB çapında getirilen yasağın Ocak ayında yürürlüğe girmesiyle birlikte yerel petrol kıtlığı yaşanacağı uyarısında bulundu.
Uyarı, muhalefetteki Hıristiyan Demokrat milletvekillerinin, Rus ham petrolüne büyük ölçüde bağımlı olan iki büyük rafineriye ev sahipliği yapan Doğu Almanya'daki enerji güvenliğiyle ilgili bir sorusuna verilen yanıtta yer aldı.
Bunlardan biri olan Schwedt, bölge ekonomisine benzin, dizel, jet gazyağı ve fuel oil sağlayan kilit bir tedarikçi konumunda ve Berlin'in uluslararası havaalanı gibi büyük yerel tüketicilere hizmet veriyor.
Hükümet cevabında Schwedt'i Rusya'dan ithal edilen petrolden uzaklaştırma çabalarını ayrıntılı olarak anlattı ancak ambargonun Doğu Alman ekonomisi için sorunlara yol açabileceğini de kabul etti.
Bakanlar yanıtlarında "Senaryoya bağlı olarak, yerel, geçici arz sıkıntıları ve fiyat artışları göz ardı edilemez" dedi.
Bu durum, yaz aylarında bunaltıcı sıcakların Ren Nehri'ndeki su seviyelerinde dramatik bir düşüşe neden olmasıyla güney Almanya'da ortaya çıkan, nakliyeyi aksatan ve Avrupa'nın en önemli ticari su yolunda nakliye maliyetlerini artıran darboğazlarla karşılaştırıldı.
AB'nin Rus petrolünün deniz yoluyla ihracatına yönelik yaptırımları 5 Aralık'ta yürürlüğe giriyor ve bloğun Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i Ukrayna'ya karşı savaşını finanse etmek için milyarlarca dolarlık gelirden mahrum bırakma çabalarının önemli bir parçasını oluşturuyor.
Macaristan, Slovakya ve Çek Cumhuriyeti, Rus petrolüne alternatiflerinin olmamasını gerekçe göstererek yasaktan geçici olarak muaf tutulmak için müzakerelerde bulundu. Her üç ülke de büyük ölçüde doğrudan Rusya'dan gelen Druzhba boru hattına güveniyor.
Ancak Schwedt ve doğudaki bir başka rafineri olan Leuna'nın da Druzhba'ya bağlı olmasına rağmen Berlin, ambargoyu bu yılın sonuna kadar istisnasız olarak tam olarak uygulayacağını söyledi. Polonya da aynı şeyi yapmayı kabul etti.
Eylül ayında hükümet daha da ileri giderek Schwedt'in kontrolünü sahibi olan Rus petrol devi Rosneft'ten aldı.
CDU milletvekillerine verdiği yanıtta hükümet, Rus petrolü tedarikinin kesintiye uğraması sonucunda Schwedt ve Leuna'nın üretiminin azalmasının etkisinin "zorlu ama yönetilebilir" olacağını söyledi.
Schwedt'in şu anda biri Almanya'nın Baltık Denizi'ndeki Rostock limanından, diğeri de Polonya'nın Gdansk limanından gelen iki farklı boru hattı üzerinden alternatif tedarik sağlamaya çalıştığı belirtildi.
Hükümet, Rostock-Schwedt boru hattının "[Schwedt rafinerisine] Rus olmayan ham petrol tedarikinin önemli bir ayağı olduğunu ve olmaya devam ettiğini" söyledi. Şu anda Schwedt'e yılda 5-6,8 milyon ton petrol pompalayabilen boru hattının kapasitesinin iyileştirme çalışmalarıyla yılda yaklaşık 9 milyon tona çıkarılması öngörülüyor. Hükümet Eylül ayında yükseltme çalışmalarının finansmanı için 400 milyon Avro sağlayacağını açıkladı.
Bakanlar, boru hattının Schwedt'e normal operasyonları sağlamak için "teknik olarak gerekli minimum hacmi" sağlayabileceği konusunda ısrar ettiler. Ancak Rus petrol ambargosunu eleştirenler Schwedt'in tam kapasite çalışabilmesi için yılda yaklaşık 12 milyon ton ham petrole ihtiyacı olduğunu belirtiyor.
Yetkililer, Gdansk seçeneğinin halen masada olduğunu ve Gdansk üzerinden Schwedt'e gönderilecek ilk petrol tankerinin geçen hafta rafineriye ulaştığını belirttiler.
Ancak hükümet CDU'ya verdiği yanıtta Gdansk-Schwedt boru hattının rafineri için önemli bir tedarik kaynağı olabileceği yönündeki beklentileri azalttı. Hattın Schwedt'e petrol pompalama kapasitesinin sadece "sınırlı" olduğunu çünkü aynı zamanda Leuna ve Polonya'daki rafinerileri de beslediğini söyledi.
"Mevcut teknik kapasiteler, gereksinimler ve optimizasyon potansiyeli dikkate alındığında, hükümet Gdansk boru hattından yılda yaklaşık 2-3 milyon tonluk hacimleri memnuniyetle karşılayacaktır" denildi.
